İlk olarak 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde korona virüsün görülmesi sonrası, Milli Eğitim Bakanlığı’nca, 13 Mart 2020 tarihinde, okullarda yüz yüze eğitime ara verilmesi kararıyla birlikte, tüm eğitim kurumları uzaktan eğitime geçmiş olup o günden beri özel okulların ücret iadesi yapıp yapmayacağı tartışma konusu olmuştur.
06/06/2020 tarihli “Uzaktan Eğitim Örgün Eğitimin Telafisi Olamaz” başlıklı yazımızda biz de; “öğrenci velilerinin ‘sebepsiz zenginleşme’ hükümlerine göre, özel okullardan ücret iadesi talebinde bulunabileceklerini ve öğrenci velilerinin, dava açarak hizmet alamadıkları dönem yönünden ücret iadesi isteme hakkına sahip olduklarına” ilişkin görüşümüzü bildirmiş idik.
Birkaç gün önce basında yer alan habere göre de Kayseri’de yaşayan bir öğrenci velisinin, çocuğunun yüz yüze eğitim yapamadığı dönem için özel okuldan para iadesi talebine ilişkin olarak Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurduğu ve velinin bu talebinin kısmen kabul edilerek, çocuğunun okula gitmediği süreye karşılık gelen 7 bin 579 lira 20 kuruşun iadesine karar verildiği, bildirilmiştir.
Veli; Kayseri ili Tüketici Hakem Heyeti’ne yapmış olduğu başvuruda, geçen dönem korona virüs salgını nedeniyle yüz yüze eğitim göremeyen çocuğu için, 15 Mart'tan sonraki günler için ödediği ücretin iade edilmesini istemiş olup, özel okulların yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim vermiş olması sebebiyle verilen hizmetin kanunen ayıplı hale geldiği gerekçesine dayanılarak, çocuğun yüz yüze eğitim görmediği 3 aylık döneme tekabül eden ücretin Tüketici Hakem Heyeti’nce veliye iadesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine bu kararın emsal nitelikte olup olmayacağı, diğer velilerin de bu karara istinaden ücret iadesi talebinde bulunup bulunamayacağına ilişkin olarak yeni bir tartışma başladığını söyleyebiliriz.
2020 yılı için parasal değeri 10.390 TL ’ye kadar olan başvuruları inceleyerek karar veren Tüketici Hakem Heyetlerinin verdiği kararlar ‘kesin’ nitelikte değildir. Bu kararlara karşı ‘itiraz’ kanun yolu açıktır.
Tüketici Hakem Heyetinden çıkan kararın her iki tarafa da tebliğ edilmesi akabinde, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde taraflar, Tüketici Mahkemesine itiraz edebilir.
Ancak süresi dahilinde Tüketici İl Hakem Heyetinin verdiği karara ilişkin olarak Tüketici Mahkemesine itiraz edilmez ise karar kesinleşir ve tarafları bağlar. Kararın itiraz edilmeksizin sürenin dolmasıyla veya itirazın reddedilmesi üzerine kesinleşmesi ile, artık icrai takibat yapılabilir.
Bu kapsamda, izah etmiş olduğumuz üzere her ne kadar Tüketici Hakem Heyeti’nce tüketici lehine bir karar verilmiş ise de, bu karar kesinleşmediğinden, henüz tek başına emsal nitelikte olmadığını söylememiz mümkündür.
Ancak, ilerleyen süreçte kararın kesinleşmesi ile, diğer öğrenci velileri açısından da kararın emsal olabileceği ve diğer velilerin de bu karara istinaden, değeri 6.920 Türk Lirası’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine başvurarak, değeri 6.920 Türk Lirası ile 10.390 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvurarak, değeri 10.390 Türk Lirası’nın üzerinde bulunan uyuşmazlıklarda ise Tüketici Mahkemesi’nde dava açarak, çocuğunun yüz yüze eğitim görmediği 3 aylık döneme tekabül eden ücretin iadesini talep edebileceğini ifade etmek isteriz.
Önemle belirtmek gerekir ki, bu uyuşmazlıkların çözümü için İl/İlçe Tüketici Hakem heyetlerine veya Tüketici Mahkemesine yapılacak başvurularda, tüketicinin herhangi bir hak kaybına uğramaması adına, uzman bir büroyla iletişime geçilmesi oldukça yararlı olacaktır.
Av. Çiler Nazife KOŞAR
Comments