top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAv. Çiler Nazife Koşar

PLAJA GİRİŞ ÜCRETİ ÖDEMEYİN!

Güncelleme tarihi: 17 Kas 2022



2022 yaz sezonuna, neredeyse ücretsiz denize girilebilecek plajların kalmaması ve ücretli plajların da oldukça pahalı olması damgasını vurmuştur.

Türkiye'nin tüm kıyı şeritlerindeki sahiller, içinde bulunduğumuz yaz sezonu nedeniyle yoğun olarak kullanılmaktadır.

Bazı yerlerde işletmeler plajları kullanmak isteyenlerden giriş ücreti almaktadır. Alınan giriş ücretinin de işletmenin vatandaşa sağladığı şemsiye, şezlong, duş vb. gibi hizmetlerden ötürü olduğu söylenmektedir.

Bunların karşılığında istenen meblağ ise çoğu işletmede akla hayale sığmayacak rakamlardır.

Her ne kadar giriş ücretinin içeride sunulan hizmetlerden dolayı istendiği söylenmekte ise de, bu hizmetlerden faydalanmayacak, sadece denize girip çıkacak olan kişiler de ne yazık ki bu plajlara alınmamaktadır.


Peki, bu durum yasal mıdır? Bu konuda vatandaşların yapmasını gereken nedir?


Özel işletmeler, belediyeye işgaliye adı altında kira bedeli ödediklerini, dolayısıyla o plajın özel mülk olduğunu iddia ederek vatandaşın plaja girmesini engellemektedir.

Ancak işletmenin sunduğu hizmetten yararlanmayan, sadece denizden yararlanmak isteyen kişilerden, plaja girişte ücret alınması tamamen yasalara aykırıdır.

Bununla birlikte özel işletmelerin, plajların çevresini tel örgü, duvar ya da başka yöntemlerle kapatması da hem Anayasaya hem de Kıyı Kanunu’na aykırıdır.

3621 sayılı Kıyı Koruma Kanunu'nun ilgili maddeleri şöyledir;

5. Madde: "Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanılmasına açıktır.

Kıyı ve sahil şeridinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.

Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir."

6. Madde: "Kıyılarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.

Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufunda olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamaz."

Bu maddelerin ihlali sebebiyle, Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmış olan ve hala daha devam eden davaların bulunduğunu da önemle belirtmek isteriz.


Bu halde işletmeler, belediyeye ne için işgaliye adı altında kira bedeli ödemektedir?


Tekraren ifade etmek isteriz ki, plaja giriş ücreti adı altında alınan paranın kesinlikle yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.

Vatandaşların, giriş ücreti istenen plajlara dilediği gibi kendi şemsiyeleriyle birlikte girip, dilediği yerlerde güneşlenip, dilediği gibi ücretsiz olarak denize girebilme hakkı vardır.

Özel işletmeler yalnızca içeride sundukları hizmetlerden ötürü ücret talep edebilir. Yani, vatandaşa sunduğu şemsiye, şezlong ve duş hizmetinden, yiyecek ve içecek hizmetinden dolayı ücret talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu durum ise yasaldır.

Ancak kanunu bilen bazı işletmelerde giriş ücreti adı altında para istenmemekle birlikte, içeride vatandaşlara belli bir miktarda yeme-içme zorunluluğu getirilmektedir.

Bu şekilde bu hizmetlerden yaralanmanın fiili olarak dayatılması da kesinlikle yasal değildir! Bu, tam olarak kanunun etrafından dolaşmak olup, yapılan usulsüzlüğe kılıf uydurmaktır.

Belediyeler işgaliye bedelini işletmenin vatandaşın plaja girmesini engellemesi için değil, o plaja giren vatandaşlara hizmet sunması, sunmuş olduğu hizmet karşılığında da ücret alması için almaktadır. Ancak bu durumun günümüzde kesinlikle kötüye kullanıldığı görülmektedir.

İlaveten, yine Kıyı Kanununa göre, özel işletmeye ait şezlonglar suya bitişik olmamalıdır. Şezlonglar arasında oranın doğal ortamını bozmayacak şekilde mesafe olmalıdır. Eğer plaj şezlonglarla tamamen dolarsa, havlusuyla gelip sadece denizden yararlanmak isteyen kişiler için yer olmaması da hukuka aykırı olacaktır.


Vatandaşlarımız Ne Yapmalıdır?


Öncelikle sadece denize girecek, işletmenin sunduğu hizmetlerden faydalanmayacak olan vatandaşlar kesinlikle ücret ödememelidir. Plaja giriş ücreti talep eden işletmeler derhal şikayet edilmelidir.

Bu durumda ilk başvurulacak yer belediyedir. Eğer belediye çekimser kalırsa, başvurulacak yer mülki amir olmalıdır. Bu hukuksuzluğun yapıldığı yer ilçede ise kaymakamlığa, ilde ise valiliğe başvurulmalıdır. Yine de bir sonuç alınamamışsa, bakanlıklara başvurulabilir. Çevre ve Şehircilik ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarına yazılı başvuru yapılmalıdır.

Vatandaşlarımız CİMER'e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) de başvurabilir. Bu arada plaja girmeye çalışırken haksız bir eylemle karşılaşılmışsa, örneğin itilip kakılma gibi bir olay yaşandıysa ayrıca kolluk kuvvetlerine de başvuru yapılarak şikayetçi olunmalıdır.

Bu şekilde herhangi bir tatsızlık yaşamak istemediğinden ödeme yaparak ilgili alana giren vatandaşlar ise, daha sonra ödeme yaptıklarını gösteren belge ile Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurup paralarını iade alabilirler. Ancak bu durumda vatandaş, işletmenin sunduğu imkânlardan faydalanmadığını ispat etmelidir.

44 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page