Ceza mahkemelerinde alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak uygulanan uzlaştırma, ilk olarak 2005 yılında hukuk sistemimize girmişse de, 2016 yılında günümüz koşullarına göre revize edilmiştir. Revize edildikten sonra da 1 Ocak 2017 tarihinden bu yana, ceza hukukumuzda alternatif çözüm yolu olarak uygulanmaktadır.
Uzlaşma ve uzlaştırmaya ilişkin meseleler 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 253, 254 ve 255 hükümlerinde yer almaktadır.
Ceza yargılamalarında dostane çözüm yolu olarak uygulamaya konulan uzlaştırma prosedürü ile birlikte, dosyaların hızlıca çözüme kavuşturulduğunu söyleyebiliriz.
TÜRKİYE’DE CEZA YARGILAMASI AŞAMALARI NELERDİR?
Türkiye’de ceza yargılaması; soruşturma (savcılık) ve kovuşturma (mahkeme) aşamalarından oluşur. Bu aşamalar sırası ile gerçekleştirilir. Soruşturma aşamasından kovuşturma aşamasına geçebilmek için koşulların sağlanmış olması gerekir. Bunlara dava şartları denir. Uzlaştırma meselesi de ceza yargılamasında bazı suçlar bakımından bir dava şartı olarak görülür.
Ceza yargılamalarında ilk olarak savcılığa şikayet dilekçesi vermek suretiyle soruşturma aşamasına başlanmış olur. Ya da savcılık tarafından doğrudan suç şüphesi öğrenildiği zaman, herhangi bir şikayet olmaksızın da soruşturma başlatılabilir.
Savcılık tarafından soruşturma işlemleri tamamlandıktan sonra, en son uzlaştırma prosedürü uygulanır. Tekraren belirtmek gerekir ki, henüz ceza mahkemesinde kovuşturma aşamasına geçilmeden bu prosedür uygulanmaktadır. Uzlaştırmanın yargılama aşamasında yapılması istisnai bir durumdur.
Zira, asıl olan uzlaştırmanın soruşturma aşamasında yapılmasıdır. Ancak, bu prosedür uygulanmadan bir şekilde yargılamaya geçilmişse ve yargılama sırasında bu eksikliğin fark edilmesi halinde mahkeme tarafından dosya, adliyelerde bulunan uzlaştırma bürosuna gönderilir.
Bu şekilde uzlaştırma prosedürü sağlandıktan sonra, eğer ki taraflar hala daha uzlaşamamışlarsa mahkeme o halde yargılamaya devam eder.
Soruşturma aşamasında yapılan uzlaştırmada da, savcılık tarafından soruşturma işlemleri tamamlandıktan sonra, ceza mahkemelerinde dava açılmadan önce dosya, adliyelerde bulunan uzlaştırma bürosuna gönderilir. Bu aşamadan sonra devreye, uzlaştırma bürosu ve uzlaştırma savcısı girmektedir. Uzlaştırma savcısı, dosyaya bir uzlaştırmacı tayin ederek tarafların uzlaşmaya teşvik edilmesini sağlamaktadır.
Dosyaya tayin edilen uzlaştırmacı, öncelikle mağdura/şüpheliye/suçtan zarar görene, uzlaşma teklifinde bulunmaktadır. Uzlaştırmacı bu teklifi tebligat yoluyla sunabilir. Kendisine uzlaşma teklifi ulaşan kişi 3 gün içerisinde bu teklifi kabul edebilir. Bu süre içinde teklif kabul edilmezse reddedilmiş sayılmaktadır.
Taraflarla yapılan görüşmelerde bir şekilde uzlaşma sağlanamazsa bu durum uzlaştırmacı tarafından tutanağa bağlanarak savcılığa sunulmaktadır. Taraflarca uzlaşma sağlanamaması halinde ceza mahkemesinde dava açılarak yargılama aşamasına geçilmektedir.
Taraflarla yapılan görüşmelerde uzlaşma sağlanması halinde, uzlaştırmacı tarafından bir rapor düzenlenerek bu rapora uzlaşanların ne şekilde uzlaştıkları yazılarak uzlaşanların imzası alınmaktadır.
Önemle belirtmek gerekir ki, uzlaşma bir edim karşılığında da olabilir. Örneğin; mağdurun, şüpheliden maddi veya manevi bir talebi olabilir. Mağdur, şüphelinin herhangi bir derneğe, vakfa ya da kuruma bağış yapmasını isteyebilir.
Bu şekilde uzlaşma sağlandıktan sonra uzlaştırmacı tarafından, tarafların uzlaştığına dair tutanağın savcılığa sunulması akabinde savcılık; uzlaşma işlemlerinin hukuka uygun şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği ve tarafların arasında anlaştıkları edimin hukuka ve ahlaka uygun olup olmadığı konularında denetleme yapar.
Uzlaştırma sonunda şüpheli edimlerini yerine getirmişse savcılık tarafından ‘Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’ verilir. Bununla birlikte, eğer ki şüpheli, edimini taksitler halinde yerine getirecekse bu kez de savcılık tarafından ‘Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi’ kararı verilir.
UZLAŞMA KAPSAMINDA OLAN SUÇLAR NELERDİR?
Yukarıda ifade etmiş olduğumuz üzere, uzlaştırma meselesi ceza yargılamasında bazı suçlar bakımından bir dava şartı olarak görülmektedir.
Peki, uzlaştırma kapsamında olan bu suçlar nelerdir?
🡺 Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar; “İcra-İflas Suçları, Kişilerin huzur ve sükununu bozma, Hakaret, Tehdit, Mala zarar verme, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal, Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması, Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması, Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali, Yabancı Devlet Bayrağına Karşı Hakaret, Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması, Hakkı Olmayan Yere Tecavüz, Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf, Dolandırıcılık, Bedelsiz Senedi Kullanma, Güveni Kötüye Kullanma” suçlarıdır.
🡺 TCK 253 ‘de uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar
TCK 253 ‘de uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar; “Kasten Yaralama, Taksirle Yaralama, Tehdit, Konut Dokunulmazlığının İhlali, İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali, Hırsızlık, Güveni Kötüye Kullanma, Dolandırıcılık, Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması, Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması” suçlarıdır.
🡺 Diğer kanunlarda uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar
🡺 Suça sürüklenen çocuklarla ilgili olarak ceza üst sınırı 3 yıldan fazla olmayan hapis yahut adli para cezası söz konusu olan suçlar
Bununla birlikte, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar”, şikayete bağlı olsun ya da olmasın, belirtilen şartları taşısın ya da taşımasın doğrudan uzlaştırma kapsamı dışında bırakılmıştır.
Bu suçlar ise; cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz suçlarıdır. Tekraren, bu suçlar için uzlaşma hükümlerinin yürümesinin mümkün olmadığını belirtmek isteriz.
Görüldüğü üzere birçok suç türünde uygulanan uzlaşmanın gün geçtikçe vatandaşlar tarafından tercih edilen bir alternatif çözüm yolu olduğunu söyleyebiliriz.
Zira; Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2017 yılından 2021 yılı başlarına kadar, uzlaşmaya gönderilen 1.071.886 dosyadan 885.098 dosyada uzlaşma sağlanmıştır.
Uzlaşma oranları 2017 yılında % 80, 2018 yılında %81, 2019 yılında % 84 ve 2020 yılında % 85 olmuştur. Bu dört yılın ortalamasına bakıldığında ise uzlaşma oranının % 83 olduğunu söyleyebiliriz.
Ceza yargılamalarında uzlaştırma, görüldüğü üzere henüz yeni bir uygulama olduğundan, mağdur/şüpheli veya suçtan zarar görenlerin hak kaybına uğramaması adına, sürecin uzman bir hukuk bürosu aracılığıyla takip edilmesi vatandaşlarımızın yararına olacaktır.
Av. Çiler Nazife Koşar
Comments