top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAv. Çiler Nazife Koşar

SAVUNMA HAKKI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR


Savunma hakkı kutsaldır

Cumhuriyet Gazetesi'nde, köşe yazarı Mine Kırıkkanat tarafından 26.04.2020 tarihinde kaleme alınan “Hayaller baro başkanlığı, gerçekler mafya avukatlı...


Cumhuriyet Gazetesi'nde, köşe yazarı Mine Kırıkkanat tarafından 26.04.2020 tarihinde kaleme alınan “Hayaller baro başkanlığı, gerçekler mafya avukatlığı” başlıklı yazıda, tarafımızca avukatlık mesleği ile ilgili kabul edilemez bir değerlendirme yapılmıştır.


Yazar tarafından, birkaç avukat yanında avukatlık mesleği ile ilgili de haksız ithamlarda bulunulmuştur. Öncelikle İstanbul Barosu gibi biz de köşe yazarlığını kişisel değerlerine alet eden bu yazarı ve dahi ilgili köşe yazısını açıkça kınadığımızı belirtmek isteriz.


Şüphesiz ki avukat, TCK madde 6’ya göre, yüksek mahkemeler, adlî ve idarî mahkemeler üye ve hakimleri ve Cumhuriyet savcıları ile birlikte yargı görevini yapandır!

Savunma hakkı ve/veya görevi, adil yargının temelidir. Herkesin savunulmaya hakkı vardır. Önemle belirtmek gerekir ki; avukat, suçu değil sanığı savunur!

Bir ceza avukatı, kimliğine, görüşüne ve yaptığına bakmaksızın herkesi savunur, savunmalıdır da! Zira; “suçluyu kazıyınız, altından insan çıkacaktır. Amaç, suçludaki insanı değil, insandaki suçluyu yok etmektir.” sözü, herkesin savunmaya hakkı olduğunun başlı başına bir özetidir.

İşlediği suç ne olursa olsun, herkes savunma/savunulma hakkına sahiptir. Hukuk kuralları çerçevesinde müvekkilini savunan avukatı artık modası geçmiş ‘mafya avukatı’ klişeleriyle hedef göstermek gazetecilik etiğiyle de bağdaşmaz.

Avukat, vekilliğini üstleneceği kişiyi seçmekte serbesttir. Avukatların, yasadaki işi kabul ve red zorunlulukları dışında, kendi vicdanlarından başka uyacakları bir ilham yoktur. (Paris Barosu Eski Başkanlarından-Av. Fernand Payen)

Suçluyu savunan avukat, savunduğu suçlu kadar suçludur, düşüncesi bağnazlıktır.

Savunma hakkı kutsaldır!

Sanığın kendisini avukatla savunması, adil yargılama ilkesinin bir gereğidir. Yargılamada, sanığın suçu işlediğine ilişkin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, %100 suçlu olduğuna dair delil mevcut ise sanık cezalandırılır. Ancak unutulmamalıdır ki, %1’lik bir şüphe dahi sanığın lehine yorumlanmalıdır.

Esasen yargılamada avukatın rolü, suçlunun ceza almamasını sağlamak değil, adil bir yargılama yapılmasını sağlamaktır.

Şöyle ki, bir ceza davasında avukat, savunma tarafıdır, yani devlet karşısında bireyin savunma hakkını vekaleten yerine getirir. Bu, oldukça önemli ve yadsınamaz bir görevdir.

Avukatın alacağı davada suç ne olursa olsun avukat, mesleki ve toplumsal sorumluluklarını dengeleyerek, adil bir yargılanma yapılmasını sağlar.

Köşe yazarı Mine Kırıkkanat tarafından kaleme alınan yazıda olduğu gibi; hukukçu kimliği olmayan kişilerin, suçlunun savunulmasını, hukukçu olmadığı için, içine sindiremediği durumlarla sık sık karşılaşılabilmektedir. Ama avukat bir hukukçudur. Suçlunun da hakları vardır ve o hakları yasal sınırlar içinde savunmak, avukatın bizatihi görevidir.

MÜVEKKİL AVUKATINDAN NE BEKLER?


Avukatlar sadece haklıyı, masumu, suçsuzu savunurlar diye bir kural yoktur.

Müvekkiller, avukatlarından kendini hukuki kurallar içinde savunmasını, haklarını hatırlatmasını hatta kendisinin bilmediği yasal haklarının tesisini ister. Zaten avukatın da görevi budur. Maddi gerçeği bulup, suçluyu ya da haksızı cezalandırmak avukatın değil, mahkemelerin görevidir.

ÖZDEŞLEŞMEMEZLİK…

Avukatlık meslek ilkesinin şüphesiz ki en önemli ilkesi, “özdeşleşmemezlik” kuralıdır. Bu kuraldan bi haber olan kişiler, ne yazık ki; katilin avukatını katil, hırsızın avukatını hırsız görürler.

Avukatı müvekkili ile özdeşleştiren, onun gördüğü işlevi anlamaktan yoksun bulunan anlayışın her zaman karşısında olduğumuzu belirtmek isteriz. Biz avukatlar, müvekkille özdeşleşmemek konusunda özen gösterirken, “karşı tarafın” bizi öyle görüp gözetmesinin, “sapkınlık” olduğu söylememiz gerekmektedir.

Boşanma davasında müvekkilinin eşi tarafından darp edilen avukat, haciz mahallinde, borçlu tarafından bıçaklanan avukat…

Yaralanan aslında avukat değildir. Yaralanan sağlıklı zihniyetlerdir, yaralanan tecellisine çalıştığımız adalettir!

Av. Çiler Nazife KOŞAR


5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page